Delil Zilan
Önder Abdullah Öcalan'ın Tezleri Işığında Metafizik: Toplumsal Doğa, Özgürlük ve Diyalektik İlişki Üzerine Bir İnceleme…
Önder Abdullah Öcalan’ın Tezleri Işığında Metafizik: Toplumsal Doğa, Özgürlük ve Diyalektik İlişki Üzerine Bir İnceleme…
Önder Abdullah Öcalan, siyasi ve toplumsal teorileriyle tanınan bir lider olsa da onun düşüncelerinin arka planında yatan felsefi ve metafizik temeller, modern düşünceye özgün bir katkı sunar. Önder Öcalan’ın demokratik konfederalizm, ekolojik toplum ve kadın özgürlüğü gibi kavramları, yalnızca politik bir program değil, aynı zamanda ‘’varlık, bilgi ve değer’’ sorularına dair derin bir metafizik anlayışı da yansıtır. Bu makalede, Önder Öcalan’ın tezlerini metafizikle ilişkilendirerek, onun “toplumsal doğa” kavramı, özgürlük anlayışı ve diyalektik ilişki felsefesi üzerinden bir analiz geliştirilecektir.
- Toplumsal Doğa ve Metafizik: İnsan-Doğa Diyalektiği
Önder Öcalan’ın teorisinin merkezinde, insanın doğayla kurduğu ilişkinin ‘’diyalektik bir bütünlük’’ içinde ele alınması yer alır. Geleneksel metafizik, genellikle insanı doğadan ayrı (dualist) bir varlık olarak konumlandırırken, Önder Öcalan’ın “toplumsal doğa” kavramı, bu ikiliği reddeder. Ona göre insan, doğanın bir parçasıdır ve toplumsal örgütlenme biçimleri, doğal süreçlerle organik bir bağ içinde şekillenmelidir. Bu yaklaşım, ‘’monist bir metafizik’’ anlayışına işaret eder:
Doğa ve Toplum: İnsanın üretim ilişkileri, kültürü ve politikası, doğanın evrimsel dinamiklerinden bağımsız değildir.
Kapitalist Modernite Eleştirisi: Önder Öcalan, kapitalizmi “doğaya yabancılaşma” olarak tanımlar. Bu yabancılaşma, insanın metafizik köklerinden kopuşunu simgeler.
2-Özgürlüğün Metafiziği: Determinizm ve İrade
Önder Öcalan’ın özgürlük teorisi, ’’determinizm ve özgür irade’’ arasındaki klasik metafizik gerilimi yeniden yorumlar. Geleneksel devletçi sistemler, toplumu “kaçınılmaz bir kader” olarak sunarken, Önder Öcalan’a göre özgürlük, ‘’toplumsal örgütlenmenin radikal demokratikleşmesiyle’’ mümkündür. Burada özgürlük, bireyin içkin bir özelliği değil, ‘’ilişkisel bir olgu’’ olarak ortaya çıkar:
Kolektif İrade: Demokratik konfederalizm, bireyin ve toplumun iradesinin diyalog yoluyla şekillendiği bir model önerir.
Kadın Özgürlüğü: Önder Öcalan, ataerkil yapıları “tarihsel bir determinizm” olarak reddeder. Kadının özgürleşmesi, toplumun metafizik dönüşümünün anahtarıdır.
3- Zaman ve Mekânın Diyalektiği: Tarih ve Ütopya
Önder Öcalan’ın tarih okuması, lineer ve ilerlemeci modern zaman anlayışına karşı ‘’döngüsel ve diyalektik bir zaman metafiziği’’ önerir. “Demokratik uygarlık” kavramı, tarihin sınıf mücadeleleriyle değil, ‘’etik-politik değerlerle’’ şekillendiğini savunur. Bu, metafizikteki “tarihsel zorunluluk” fikrini sorgular:
Geçmiş ve Gelecek: Toplumsal hafıza (örneğin Mezopotamya kültürü), geleceğin inşasında bir rehberdir.
Ütopya ve Praxis: Önder Öcalan’ın ütopyası, statik bir ideal değil, sürekli yeniden üretilen bir pratiktir.
4-Etik ve Metafizik: Demokratik Konfederalizm ve Evrensel Ahlak
Önder Öcalan’ın etik anlayışı, ‘’evrensel bir ahlak’’ arayışına dayanır. Bu ahlak, insanın doğayla ve diğer insanlarla kurduğu ilişkide somutlaşır. Devletçi sistemlerin “güç metafiziği”ne karşı, demokratik konfederalizm “paylaşım metafiziği”ni öne çıkarır:
Ekolojik bilinç: Doğanın hakları, insan haklarından ayrılamaz.
Yerellik ve Evrensellik: Küresel kapitalizmin homojenleştirici etkisine karşı, yerel kültürlerin evrensel diyalogu savunulur.
Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncesi, politik bir projenin ötesinde, ‘’yeni bir metafizik paradigma’’ önerir. Bu paradigma, insan-doğa ilişkisinin diyalektiğini, özgürlüğün kolektif praksisini ve tarihin etik temelini merkeze alır. Geleneksel metafizik dualizmleri (özne-nesne, insan-doğa, erkek-kadın) aşmayı hedefleyen bu yaklaşım, modern dünyanın krizlerine radikal bir alternatif sunar. Önder Öcalan’ın tezleri, metafiziği “soyut bir disiplin” olmaktan çıkarıp ‘’toplumsal pratiğin içine’’ yerleştirerek, felsefeyi dönüştürücü bir eyleme dönüştürür.
Kaynakça
-önder Öcalan, ‘’Demokratik Uygarlık Manifestosu’’
– Bookchin, M. (1990). ‘’Toplumsal Ekolojinin Felsefesi’’
– Guattari, F. (1989). ‘’Üç Ekoloji’’
– Adorno, T. (1966). ‘’Negatif Diyalektik’’
Bu makale, önder Öcalan’ın teorilerini metafizikle ilişkilendirerek, onun düşüncesinin felsefi derinliğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Eleştirel bir okuma için, önder Öcalan’ın eserlerinin doğrudan incelenmesi öneririm…